Hava Durumu

Feray için adalet Hakim Bey!

Yazının Giriş Tarihi: 20.04.2018 18:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.01.2024 20:05
Duygularımı size burada yazmak zorunda kaldım, çünkü her mahkemeye geldiğimizde karşımda o katili gördükçe,  duygularıma ve öfkeme yenik düşüyor, düştüğüm içinde sizde beni dışarı atmakla tehdit ediyorsunuz ve o yüzden bir türlü duygularımı size anlatamıyorum. Sizce bu öfke normal değil mi hakim bey… Sonuçta bir can, bir evlat, gencecik savunmasız bir kız katledilmiş. Canımdan can gitmiş. Onun şuan hayatta tek savunucusu ise ailesi olarak bizleriz. Evlat ne demek hakim bey bilirsiniz, çünkü sizin de çocuklarınız vardır, evlat demek can demek, yaşama kaynağı ve her şey demek. Ama o canı hayatınızda hiç görmediğiniz, bilmediğiniz, tanımadığınız, ismini dahi duymadığınız biri gelip sizin 22 yılınızı verdiğiniz büyüttüğünüz canınızdan canınızı 22 saniyede alıp götürüyor. Bu ne demek hakim bey; biz  yıllarımızı verdik, ömrümüzü çürüterek büyütüp tam hayallerine, hayallerimize kavuşmak üzereyken bir kahpe adam gelip 22 yılınızı, 22 saniyede yok ediyor. Ve gencecik yaşta, hayatının baharında evladımızı toprağa veriyoruz. Buna can nasıl dayansın, yürek dayansın, öfkem nasıl dinsin, hakim bey. Basit bir örnek vereyim, evladınız hasta olsa ya da ufak bir ateşi çıksa sabahlara kadar başında bekler onun iyileşmesi için çaba harcarsınız. Yatmazsınız, yemezsiniz, içmezsiniz hep onu düşünür ve başında beklersiniz. Peki o zaman hakim bey, bir evladı kayıp etmek ne demek? Onun acısıyla her gün yaşamak ne demek, bunun cevabını verebilir misiniz? Çünkü hiçbir anne ve baba böyle bir katliamda çocuğunu kaybetmeyi düşünmek dahi istemez. Evlat acısını ancak yaşayan bilir hakim bey… Eğer bugüne kadar kadınları, kızları, savunmasız insanları katleden caniler, gereken en ağır cezayı alsalardı, bugün belki de benim gencecik kızım başta olmak üzere başka kadınlar da ölmeyecekti. Katiller, cinayetten önce bir kez daha durup düşünecek hatta vaz geçebilecekti. Ama nerde o cezalar. Zaten gereken cezalar verilmediği içinde her gün bu ülkede kadın cinayetleri yaşanıyor. Düşünüyorum hep düşünüyorum ama Allah kimseye evlat acısı göstermesin demekten başka elimden gelen bir şey yok. Ama şunu da bilin isterim bugün bizim başımızdaysa yarın bir başkasının başında olabilir, sizlerin başına gelebilir. Çünkü bir dakika sonrasında bile ne olacağını bu ülkede kimse bilemiyor. Her an her şey olabiliyor. Onunu için lütfen bu katliamlara sessiz kalmayın. Ben bu olaydan tam  4 gün önce canım, ciğerim Feray kızım ile  lens almaya gözlükçüye giderken, Mersin Forum AVM’nin orada cadden karşıya geçerken Feray’ımın elini tutarak karşıya geçmiştik. Ve bu benim hep yaptığım şeydir, ben yol ve cadde geçerken çocuklarımın ellerini hep tutup geçerim hakim bey. Ve kızımın elini o gün son tutuşum oldu. Biz caddeyi geçtik gözlükçüye girdik baktım Feray bana bakıp gülüyor. Feray kızım dedim niye bana gülüyorsun? dediğimde, Anne farkında mısın biz caddeyi geçtik, kaldırımı geçtik gözlükçüye girdik, ama sen hala benim elimi tutuyorsun. Biliyorum, bu senin huyun,  ne zaman cadde geçsek, sen bizim elimizi tutarsın da, biz gözlükçüye girdik, ayrıca ben çocuk değilim anne demişti. Ben de döndüm dedim ki; Kızım kaç yaşına gelirsen gel, sen benim büyümeyen bebeğimsin, istersen evlen çoluk çocuk sahibi ol, yine de anne ve babaların gözünde hep çocuk olarak kalırsın, çocuklar hiçbir zaman anne ve babalarının yanında büyümezler. Şartlar ve koşullar ne olursa olsun ben senin elini hiçbir zaman bırakmayacağım annem demiştim.  Ama ne bileyim tam 4 gün sonra bu katil gelip benim canımdan, canımı koparacak. Ama ben kızıma verdiğim sözümü tutamadım hakim bey, 4 gün sonra onun kara haberini aldım. Kızımın elimi tutamadım, sesini duyamadım, son nefesinde yanında olamadım son sözünü duyamadım. Hani şimdi Feray bana demiştir ki anne 4 gün önce bana sen ne söz vermiştin, hani neredesin, neden en çok ihtiyacım olduğunda elimi tutmuyorsun? Senden özür diliyorum verdiğim sözü tutamadığım için kızım.  Son nefesinde yanında olamadığım için, elini tutamadığım için senden bir kez daha özür diliyorum annem ne olur beni afet. Benim kızım o an ne hissetti ne dedi, ne düşündü, bunu düşünmek istemiyorum çünkü kalbim duruyor, nefes alamıyorum, dünya başıma yıkılıyor. Ey alçak, kahpe katil, sen benim kızımdan ne istedin, amacın neydi, niye benim yavrumu katlettin. Hakim bey;  bu alçak, şerefsiz, üstelik polis, insanların canını, malını, namusunu güvendiği bir kurumda çalışan biri bu kahpe de hiç mi insanlık yokmuş, nasıl kıydı gencecik, körpecik masum ve savunmasız günahsız yavruma. Hiç mi vicdanı sızlamadı, hiç mi elini vicdanına götürüp kanlar içindeki kızıma yardım eli uzatmadı onu hastaneye götürmedi, komşularda yardım istemedi. Bu kadar mı canavar, bu kadar mı aşağılık biri. Bu nasıl bir canilik, bu nasıl bir gaddarlık. Hakim bey biz bu katliamın hiçbir bahanesini alsa kabul etmiyoruz. Bunun bir bahanesi asla olamaz hakim bey. Sonuçta 22 yılımız,22 saniyede söndü gitti hakim bey.  Bir nefes burada bitti ve biz şuan sözün bittiği yerdeyiz. Benim kızım şuan okulunda derslerinde olması gerekirken, o şimdi kara toprağın altında ben bunu düşünmek dahi istemiyorum hakim bey. Düşündüğüm zaman benim nefesim kesiliyor nefes alamıyorum, kalbim duruyor, beynim bulanıyor hakim bey. Katilin en ağır cezayı almasını istiyorum hakim bey. Benim ve ailemin hayatı alt üst oldu kafamızı o yastıklara koyamaz olduk, bu nasıl bir duygu biliyor musunuz? Ben kızımla ne hayaller kurmuştum hayallerine bir adım kalmıştı ne mezuniyetini göre bildim, ne mezuniyet elbisesini giye bildi, nede gelinliğini giye bildi, nede hayallerine kavuşa bildi. Kızımın bir yığın hayali vardı. İşte o katil kızımın ve bizlerin o hayallerinin hepsini bir çırpıda yok etti. 22 saniyede 22 yılı bitirdi hakim bey. Ben burada birkez daha söylüyorum ve haykırıyorum bunun hiçbir bahanesi olmaz bu dünyada kızımın kanı yerde kalsın istemiyorum hakim bey. Benim kızım 22 yaşına kadar ailesinin başını önüne eğdirmedi, sevilen, sayılan bir kızdı. Benim kızım benden hiç bir şeyini gizlemezdi, bu iyide olsa kötü de olsa sonuç ne olursa olsun, her şeyini benle paylaşırdı çünkü biz ana kız değil, arkadaştık, sırdaştık, bir elmanın iki yarısıydık hakim bey. Ben sadece kızımı değil her şeyimi kayıp ettim. Ve bu kahpe kızımın sadece katili değil, bu katil 5 kişilik ailenin katili hakim bey, siz bu katili sadece kızımın katili olarak yargılamayın, 5 kişinin katili olarak yargılayın. Çünkü şuan biz yaşıyor sayılır mıyız hakim bey. Feray kızımız, evin neşesi, gülü, prensesiydi. Evin tek kızıydı, buna nasıl can dayansın hakim bey. Eğer bu ve bunun gibi katiller gereken cezayı almadığı sürece daha çook Feraylar ölür, daha çoook analar ağlar ve daha çok ocaklar söner hakim bey. Feray sizin de kızınız olabilirdi,  onun için bu katilin en ağır cezayı almasını istiyoruz, ve Türkiye Cumhuriyeti Adaletine güvenmek istiyorum hakim bey. Yeter artık analar ağlamasın,  bu ve bunun gibi katillere müebbet cezalar verilsin hakim bey.                                                                
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.