Gazeteciliğin ne kadar zor bir meslek olduğunu, eşim Bekir Şahin'in sayesinde mesleğe başladığım şu 8 yılda çok daha iyi anladım. Zor ve meşagatli bir meslek. Hiç bir meslek ve çalışanları bu kadar fedakar olamaz, hatta kendini halka adamaz. Yazıma başlarken 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günümüzü kutluyorum. Bu anlamda Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği etkinlik bir çok eksikliğe rağmen, hatta 5 yıldızlı bir otelin salonunda soğuk havada kutlanmasına rağmen başlangıç olarak yinede iyi ve güzeldi. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ancak gördüğüm ve dikkatimi çeken eksiklerden bazılarını yapıcı eleştiri anlamında paylaşmak istedim. Gazeteci,  hele hele haber bölümünde görev yapanlar, nerede bir olay varsa kendi can güvenliğini riske bile atarak orada olduğunu, kamuoyunu doğru bilgilendirme haber verme adına cansiperane ve fedakarca gece gündüz, mesai sorunu gözetmeksizin çalışmakta. İşte bu riskleri ve fedakarlığı tam 26 yıldır yaşayan bizlere de kısmen yaşatan, hatta hayatın tüm zorluklarına rağmen mesleğin onurunu omuzlarında taşımaya gayret gösteren, bazı ulusal gazetelerin yıllardır Gaziantep'te temsilciliğini yapan, yerelde birçok gazetede çalışıp emek sarf eden, uzun yıllar Cumhuriyet gibi saygın ve eski bir gazetenin temsilciğini yürüten, yıllar sonra da bölgesel haftalık yayın yapan Yeni Çizgi Gazetesi'ni kurup mesleğini sürdüren Bekir Şahin'in bu emeklerini kim görmezden gelebilir ki. Görevini yaptığı için çoğu zaman hedef olan, hatta yazdığı haberlerden dolayı hakkında 12 civarında ayrı ayrı davalar açılan, meslek hayatı boyunca hiçbir şaibeye adı karışmayan, GGC'nin geçmişte ve bugün yönetimlerinde bulunarak hizmet eden,  Yeni Çizgi Gazetesi'nin sahibi Bekir Şahin'in hiç bir karşılık beklemeden, mesleğe katkılarını, hatta bu kente katkısını düşündüğümde, neden o gün o plaket ve ödül töreninde isminin olmadığını düşündüm ve kendime sordum, cevap bulamadım... GGC balosunda kimi kurumlarda 4-5 kişi onurlandırılması güzeldi. Ancak mesleğe büyük emeği geçen kimi gazetecilerin ödüllendirme anlamında isimlerinin orada eksikliğini hissettim. GGC bundan sonraki etkinliklerinde daha özenli bir çalışma yaparda mesleğe katkısı olan gazetecileri ayırt ederde, unutmazsa, yaşanan şu eksikliği de telafi etme pahasına daha güzel olur diye düşünüyorum. Gazetecilikte 25. yılını ve 50. yılını dolduranlar, ayrı bir katakoride ödüllendirilmeli veya taltif edilmeliydiler.  GGC üyesi olarak bu düşüncelerimin bir yapıcı eleştiri olarak algılanması dileğimle... Eleştirilerden korkmadan, rahatsız olmadan  görev yapıldığında doğru ve sağlıklı kararlar vermek mümkündür. Unutmadan, hele o 5 yıldızlı otelde soğuk havada düzenlenen etkinlik ve etkinliğe davetli konukların ilgisi başta olmak üzere, herkes o ortamda olumsuz etkilenmiştir. İçeride insanlar üşürken dışarıda açık alana park edilen araçların üzerlerinin karla kaplı olması yaşanan rezilliği adeta tescillemişti. Heyecanınıza zarar vermeden GGC ve otel yönetimi tüm bunları sorgulaması gerekir diye düyşünüyorum. Oteldeki yaşananlar GGC'nin o ilki gerçekleştirdiği güzelim etkinliğini sanki sabote etmeye yönelik bir uygulamaydı, sorusu da akla gelmiyor değil.. Tüm gazetecilerin 10 OCAK Gazeteciler Gününü kutluyorum. Sansürsüz bir  yayın dileğiyle, Gazeteciler Gününüz Kutlu  Olsun. Emeğinize ve Kaleminize Sağlık Nice  Yıllara Diyerek  yazımı burada sonlandırıyorum.