Bayram adından başka ne kaldı!

Vatan hasreti, göç ve hayat pahalılığı, özlem, acı, gurbet ve hayaller. 

Suriye’de her adımında yas kuruldu, gözyaşı döküldü ve kan kusturuldu. Kiminin babası yok, kiminin annesi yok ve kiminin hiç ailesi yok.

Suriyeliler, ekranın arkasında bayramı kutluyor..

Fatma; İdlipli bir anne, beş çocuğunu kaybettikten sonra ne Ramazanı kaldı, ne bayramı. Çadırın köşesinde oturup ağlıyor, her gün çocukların isimlerini tek tek sayıyor.

Milyonlarca sivil evsizken ve yüz binlerce çocuk yetim ve öksüz kalmışken, ne bayramı yaşanacak.

Gözlerimiz kapatıp Suriye’ye gidelim;

Zaman 2010,

Ramazan yaklaştı, kentlerde gürültü var, herkes bişeyler yapıyor. Ali gıda alıyor, Ahmet un getiriyor, Mustafa tatlıcıdan çeşitli tatlılar yaptırıyor. Farklı duygular yaşanıyor sokaklar bile gülüyor ya, inanamazsınız.

Her taraf kalabalık

Sahura kalkıyorsun ailece hazırlıyorsun çeşitli yiyecek içecekler her yöreden efsane sofralar tabiki ramazanın bereketi.

İbadetini yapıyorsun camilere gidiyorsun, herkes mutlu mesut iftarı bekliyor.

Aramalar, mesajlar durmuyor.

Evin kalabalığı sofrada en az on kişi ve en az on çeşit, evet ramazanın özü.

Gündüz yarışmalar yapardık, günde kaç cüzü bitireceksin diye. Ben beş cüzü bitirdim, hayır ben altı bitirdim,  yok kuzen ben uyumadım yedi cüzü bitirdim aralarımızdaki kavgalar ne kadar tatlıydı.

Ezan okunmadan annemiz çağırırdı, her gün tabaklar alışverişe, komşulara, dostlara, bekçiye bakkala, fırın çalışanlarına ve herkes mutlu, içten gülüyor.

Ramazanın ekmeği oh mis gibi, kuçokuyor üstüne susam ve çörek otu serpmişler

(maruk) ramazan gülü. Çeşit çeşit peynirli, hurmalı, meyveli, kutu üzümlü, Hindistan cevizli,  fıstıklı, çikolatalı sadesi bile var ve onlarca çeşit içecekler…

Hoşaf suyu, Hindistan hurma suyu, meyan kökü, nar suyu, sütlü badem gibi çeşitli içecekler

Ezandan sonra olmazsa olmaz kakula çayımız maruk ile birlikte içilir.

Akşam namazından sonra Arap kahvesi ( mırra) olmazsa olmaz, yanında fıstıklı kurabiye ve şöbiyet. Tatlılardan sabaha kadar saysam bitmez fıstıklı pişmaniye, cevizli lokmalar, halka tatlısı, peynir tatlısı, yüzlerce çeşit ve en önemlisi her şey ucuz ve herkes alabilecek durumda

Diziler, filmler, programlar, ah ne kadar özledik..

Farklı sihri vardı ve hepimiz onun altında

Namaza geldik, ayrı bir duygu, inanın namaz kılmayanı da,  ramazanda kılardı.

Hristiyanların mahallelerine gitsen bile herkes kapalı saygılı. Sigara içenleri bile sokakta veya dışarda asla içmez Müslümanlara saygısızlık olmasın şu adaba bakar mısınız?

Teravih namazı;

Küçükken ödül alırdık dedelerimizden bugün kim on rekat kılarsa şu kadar para alacak

unutmayalım tabiki olmazsa olmaz Suriye dizileri

Akşamları topluca evlerde kafelerde saat onda çivi gibi televizyonların önünde dikiliyorduk Suriye’nin ve Arap dünyasında en meşhur dizisi başlayacak (bab alhara) Türkçesi (mahale kapısı)

Milyonlarca insan oturup izliyordu her yerde ve her yerden

Herkes bekliyor (abo isam) bir oyuncu karısına ne diyecek bütün mahaleyi sesini duyduktan sonra ( suad hanım )

Ne güzel günlerdi inanın yazarken bile ağlıyordum.

Ramazanın son günü otuz gün geçti nasıl geçti bile bilmiyorum,

Mültecisin dışlamalar içinde ırkçılığın ortasındasın, yapabileceğin hiç bi şey yok, çünkü sen

(SURİYELİSİN) www.yenicizgihaber.com