Anayasaların toplumsal mutabakatlar olduğunu kavram olarak biliriz ama gerçekten öyle mi?
Devlet denilen yapı sonuçta militarist bir güçtür. Bütün yasaları ve davranışları günün sonunda bu güce çıkar. Her şey yolunda ve devletin istediği gibi giderse yasaların güzelliğinden dem vurulur ve oradan kimi zaman devletin kodlarına dokunmamak kaydıyla geniş alanlar açılır.
Tersi bir durumda devlet bütün yasalarını askıya alır, ortaya çıkacak ceberut anlayışa kırıp, dökmekte serbesttir ve bu suç devletin hanesine yazılmaz!
Söz konusu vatandaşsa devletin hoşuna gitmeyen her davranışın karşılığı suçtur ve vatandaş, bu anayasa mutabakatlarında devletle olan anlaşmasında sürekli zarar eden ortaktır.
Devlet, bu ortaklıkta her zaman kendine karlı taraftır!
Gelelim Türkiye cumhuriyetinin bir türlü oturtamadığı sağlıklı anayasalarına:
Her on yılda sistematik askeri darbeler yaşayan bir ülkenin neredeyse tamamına yakın anayasaları o askeri darbelerin sahibi cuntacılar tarafından yapılmıştır!
Başlıkları hoş, alt içerikleri tamamen vatandaşın aleyhine kurnazlık ve tuzaklarla dolu maddelere boğulmuş anayasalar, şu an mevcut olanı da katarsak bu ülkede hiç bir zaman yaraya merhem olmadı!
İçeriği militarizm kokan anayasalarla sivil yolculuk yapmak akıl karı değildir!
Mevcut hükümet takmadığı bir anayasayı neden değiştirmeye kalkıyor onu anlamak çokta zor değil, ama neresini değiştirirseniz, değiştirin ilk dört maddesinin etrafına bile yaklaşmadığınız yerde bir anayasa değiştirmiş olmuyorsunuz!
Buradan diğerlerine değil, kendinize daha geniş bir yol açma kurnazlığına gidiyorsunuz!
İlk dört madde de “ devletin varlığı, birliği “ tamam da ya diğerlerinin içerdiği tekçi, ırkçı anlayışı nereye koyacaksınız?
Türkiye’nin en büyük sorunu budur. Türkiye o tekçi ve ırka çıkan söylemlerini maddelendirip anayasaya koyduğu an, hiç bir zaman bir anayasa yapmamış olacak!
Türkçü anlayıştan, Türkiyelilik anlayışını içine bir türlü sindiremeyen ve bütün hikayeleri ırkçı, ötekileştirici anlayıştan bu güne kadar bir arpa boyu yol almamış yerde, yeni bir anayasadan çok şey beklemek sadece hanlık olur!
Anayasalar, iktidar ve kişi arzularına göre yapılmaz!
Ciddi iştir. O devletin sınırları içinde bulunan bütün sosyal dokuyu, kültürel mozaiği ve farklılıkları eşit temsil edecek bir anlayışla hazırlanırsa karşılık bulur!
Aksi durum; birinin anayasası iken, diğerinin kuşku ve çekincesi olursa orada sağlıklı bir iş yapmadığınız ortaya çıkar!
Giderek hızlı bir şekilde yuvarlandığımız orta doğu iklimine uygun bir anayasa çıkarmak derdinde olanlar, orta doğululuğun demokrasi anlayışından ne kadar uzak olduğunu ve kodlarının örtüşmediğini iyi biliyorlar!
İşte amaçları bu çok iyi bildiklerine uygun bir anayasa yapmak..!
Böylesi bir durumda demokrasi mi?
Daha çok ararız..! www.yenicizgihaber.com
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
HASAN ŞAHİN
Bir anayasa niye değiştirilir?
Bir anayasa niye değiştirilir?
HASAN ŞAHİN
Anayasaların toplumsal mutabakatlar olduğunu kavram olarak biliriz ama gerçekten öyle mi?
Devlet denilen yapı sonuçta militarist bir güçtür. Bütün yasaları ve davranışları günün sonunda bu güce çıkar. Her şey yolunda ve devletin istediği gibi giderse yasaların güzelliğinden dem vurulur ve oradan kimi zaman devletin kodlarına dokunmamak kaydıyla geniş alanlar açılır.
Tersi bir durumda devlet bütün yasalarını askıya alır, ortaya çıkacak ceberut anlayışa kırıp, dökmekte serbesttir ve bu suç devletin hanesine yazılmaz!
Söz konusu vatandaşsa devletin hoşuna gitmeyen her davranışın karşılığı suçtur ve vatandaş, bu anayasa mutabakatlarında devletle olan anlaşmasında sürekli zarar eden ortaktır.
Devlet, bu ortaklıkta her zaman kendine karlı taraftır!
Gelelim Türkiye cumhuriyetinin bir türlü oturtamadığı sağlıklı anayasalarına:
Her on yılda sistematik askeri darbeler yaşayan bir ülkenin neredeyse tamamına yakın anayasaları o askeri darbelerin sahibi cuntacılar tarafından yapılmıştır!
Başlıkları hoş, alt içerikleri tamamen vatandaşın aleyhine kurnazlık ve tuzaklarla dolu maddelere boğulmuş anayasalar, şu an mevcut olanı da katarsak bu ülkede hiç bir zaman yaraya merhem olmadı!
İçeriği militarizm kokan anayasalarla sivil yolculuk yapmak akıl karı değildir!
Mevcut hükümet takmadığı bir anayasayı neden değiştirmeye kalkıyor onu anlamak çokta zor değil, ama neresini değiştirirseniz, değiştirin ilk dört maddesinin etrafına bile yaklaşmadığınız yerde bir anayasa değiştirmiş olmuyorsunuz!
Buradan diğerlerine değil, kendinize daha geniş bir yol açma kurnazlığına gidiyorsunuz!
İlk dört madde de “ devletin varlığı, birliği “ tamam da ya diğerlerinin içerdiği tekçi, ırkçı anlayışı nereye koyacaksınız?
Türkiye’nin en büyük sorunu budur. Türkiye o tekçi ve ırka çıkan söylemlerini maddelendirip anayasaya koyduğu an, hiç bir zaman bir anayasa yapmamış olacak!
Türkçü anlayıştan, Türkiyelilik anlayışını içine bir türlü sindiremeyen ve bütün hikayeleri ırkçı, ötekileştirici anlayıştan bu güne kadar bir arpa boyu yol almamış yerde, yeni bir anayasadan çok şey beklemek sadece hanlık olur!
Anayasalar, iktidar ve kişi arzularına göre yapılmaz!
Ciddi iştir. O devletin sınırları içinde bulunan bütün sosyal dokuyu, kültürel mozaiği ve farklılıkları eşit temsil edecek bir anlayışla hazırlanırsa karşılık bulur!
Aksi durum; birinin anayasası iken, diğerinin kuşku ve çekincesi olursa orada sağlıklı bir iş yapmadığınız ortaya çıkar!
Giderek hızlı bir şekilde yuvarlandığımız orta doğu iklimine uygun bir anayasa çıkarmak derdinde olanlar, orta doğululuğun demokrasi anlayışından ne kadar uzak olduğunu ve kodlarının örtüşmediğini iyi biliyorlar!
İşte amaçları bu çok iyi bildiklerine uygun bir anayasa yapmak..!
Böylesi bir durumda demokrasi mi?
Daha çok ararız..! www.yenicizgihaber.com