Kalp krizi sonucu oksijensiz kalıp ölen kalp kaslarının yerine, yama olabilen kaslar geliştirilmiş. Böylelikle kriz geçirenler yeniden sağlıklı bir kalbe sahip olabilmektedir.
Çeşitli sağlık sebepleriyle konuşamayan hastalar içinde yapay zeka, beyin sinyallerini konuşmaya dönüştürmüştür. Bu sayede bu hastalar çevreleriyle iletişim kurabilecek ve gelecekte herkese sesini duyurabilecek.
HİV’ e karşı laboratuarlarda test edilen antikorlar başarılı sonuç vermiş. Yani AIDS virüsü bulaşmış hastaların vücudunda bu virüsün çoğalması baskılanabilecek.
Üç boyutlu yazıcıda ilk kez bütünüyle kalp basılmış. Böylelikle nakil bekleyen kalp yetmezliği hastaları organ nakline gerek kalmaksızın sağlıklı bir yaşama kavuşabilecektir.
Vücut içerisinde gelişen kanserli hücredeki tümör üzerinde aktif hale gelen ilaç geliştirildi. Bu biçimde akıllı kemoterapiyle tümörü öldürürken, yanında da vücuda toksik yan etki durumu ortadan kaldırılmış olacak.
Bütün bunlar son dönemde bilim insanlarınca insanlığa sunulan çalışmaların yararlarıdır. Bunu sağlarken tıp ve eczacılık alanı dışında daha niceleri var.
Mühendislik, çevre, iletişim, enerji alanlarında da önemli gelişmeleri görüyor , duyuyoruz.
Bilim ve teknoloji insan sağlığını iyileştirir, onun yaşamını kaliteli hale getirir.
1970’ lerde dünyada ortalama ömür 57 iken bugün 80’ lere doğru tırmanıyor.
Yaşamı kolaylaştırmak, dünyayı, evreni keşfetmek, bilinmeyenleri ortaya çıkarmak hepsi bilim ve teknoloji sayesinde olabiliyor.
Bugün dünyada bilim ve teknolojiye sahip olanlar topluma sağlıklı, kaliteli yaşam yanında refahı da sunuyorlar.
Eğer bilim ve teknolojiye sahip değilseniz refahı yakalamanız da mümkün değil.
Bilim ve teknoloji ürettirmeyenler, bunun için alan yaratmayanlar yani toplumlarını geri bırakanlar kendi insanına büyük kötülük ediyorlar.
Uygar ve gelişmiş dünyada yerimizi alarak insanımıza kaliteli yaşam koşulları vermenin anahtarı olan bilimde teknolojide yükselmek için, önce hukukun üstün olduğu bir ülke koşulları yaratmalıyız.
Çünkü bilim özgür ortamlarda yeşerebilir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İrfan Demirci
Bilim, Teknoloji ve Refah
Kalp krizi sonucu oksijensiz kalıp ölen kalp kaslarının yerine, yama olabilen kaslar geliştirilmiş. Böylelikle kriz geçirenler yeniden sağlıklı bir kalbe sahip olabilmektedir.
Çeşitli sağlık sebepleriyle konuşamayan hastalar içinde yapay zeka, beyin sinyallerini konuşmaya dönüştürmüştür. Bu sayede bu hastalar çevreleriyle iletişim kurabilecek ve gelecekte herkese sesini duyurabilecek.
HİV’ e karşı laboratuarlarda test edilen antikorlar başarılı sonuç vermiş. Yani AIDS virüsü bulaşmış hastaların vücudunda bu virüsün çoğalması baskılanabilecek.
Üç boyutlu yazıcıda ilk kez bütünüyle kalp basılmış. Böylelikle nakil bekleyen kalp yetmezliği hastaları organ nakline gerek kalmaksızın sağlıklı bir yaşama kavuşabilecektir.
Vücut içerisinde gelişen kanserli hücredeki tümör üzerinde aktif hale gelen ilaç geliştirildi. Bu biçimde akıllı kemoterapiyle tümörü öldürürken, yanında da vücuda toksik yan etki durumu ortadan kaldırılmış olacak.
Bütün bunlar son dönemde bilim insanlarınca insanlığa sunulan çalışmaların yararlarıdır. Bunu sağlarken tıp ve eczacılık alanı dışında daha niceleri var.
Mühendislik, çevre, iletişim, enerji alanlarında da önemli gelişmeleri görüyor , duyuyoruz.
Bilim ve teknoloji insan sağlığını iyileştirir, onun yaşamını kaliteli hale getirir.
1970’ lerde dünyada ortalama ömür 57 iken bugün 80’ lere doğru tırmanıyor.
Yaşamı kolaylaştırmak, dünyayı, evreni keşfetmek, bilinmeyenleri ortaya çıkarmak hepsi bilim ve teknoloji sayesinde olabiliyor.
Bugün dünyada bilim ve teknolojiye sahip olanlar topluma sağlıklı, kaliteli yaşam yanında refahı da sunuyorlar.
Eğer bilim ve teknolojiye sahip değilseniz refahı yakalamanız da mümkün değil.
Bilim ve teknoloji ürettirmeyenler, bunun için alan yaratmayanlar yani toplumlarını geri bırakanlar kendi insanına büyük kötülük ediyorlar.
Uygar ve gelişmiş dünyada yerimizi alarak insanımıza kaliteli yaşam koşulları vermenin anahtarı olan bilimde teknolojide yükselmek için, önce hukukun üstün olduğu bir ülke koşulları yaratmalıyız.
Çünkü bilim özgür ortamlarda yeşerebilir.