Hava Durumu

Tünelden Önce ...

Yazının Giriş Tarihi: 08.05.2023 11:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.01.2024 20:05

TÜNELDEN ÖNCE…

 

KAZIM ALDOĞAN

 

Çağdaş toplumların ortak özelliği farklı etnik, dini ve çok kültürlü olmalarıdır.

 

Aslında ilkel toplumlarda bile çok kültürlülük özelliği bulmak mümkün. Doğa ile mücadelede üstün gelme çabası ve gayreti, bu birlikteliği modern öncesi toplumlarda, bir bakıma zorunlu kılıyordu. Göç olgusu da çok kültürlülüğe neden olan en önemli etkenlerden birisiydi. Antik Yunan’ın site demokrasilerinde bunun temelleri ilk kez, sistematik ve bir otoritenin yönetimi altında zaten atılmıştı.

 

Modernizm ve Aydınlanma sonrası çok kültürlü toplumlarda durum elbette faklıdır. İkinci dünya savaşından sonra, ulusal devletler, zorunlu olarak etnik ve tek kültürlülük üzerine inşa edildi. Bu ulus devletlerinde azınlık toplulukları, haklı olarak, kendilerine ayrımcılık yapılmamasını, eşit fırsat tanınmasını talep ediyorlar. Azınlıklar, ulus-devlet inşası veya hegemonik bir ideoloji adına uzun süredir inkâr edilen kolektif kimliklerini ifade etmek ve yeni kazandıkları özgürlükleri kıskançlıkları korumak ve uygulamak istiyorlar.(F.Berktay)

Ernest Renan’ın çok doğru tanımlamasıyla ‘’zıtların uyumu’ ulus devletlerinin tarihsel olarak en çok uğraştığı konuydu. Renan Ulus Nedir adlı o ünlü yapıtında şu notu düşer; ’’Şu dünyada hiçbir şey zıttı dışındakilere egemen olmamalıdır, hiçbir güç diğerlerini ortadan kaldıramamalıdır. İnsanlığın uyumu ve en uyumsuz notaların özgürce yayılmasından doğmuştur’’

 

 Demokratik ulus standardı da bir anlamda ‘’zıtların uyumu’’ sorununu çözen toplumlarda aranan temel bir durumdu.

Türkiye yüz yıllık ulus inşa sürecinde maalesef sözünü ettiğimiz ‘’demokratik ulus’’ standardına ulaşamadı. Ekolojik ve jeopolitik konumun verdiği avantajı refaha dönüştüremedi.

 

Bu tarihsel realitenin birçok nedeni var ve elbette buradaki yazımızın konusu değildir, ancak Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girdiğimiz şu günlerde, alışagelmiş deyim ile ‘’tünele girmeden önce’’ son yol ayrımına gireceğimiz süreye bir hafta kaldı.

 

Şimdi önümüzde iki yol var, ya bu toprakların kaderi olan çok kültürlülüğü yaşatacak koşulları ve demokratik bir ulusu hep beraber oluşturacağız, ya da anti demokratik, totaliter ve kişiye özel tasarlanmış bir rejimin devam etmesi için, politik ve ideolojik saplantılarımızla buna neden olacağız.

 

Bu Pazar iki tercihimiz olmayacak, tek tercihimiz var, bu ülkeyi bu kaos ve belirsizlikte kurtarmak için AKP ve O’nun uluslararası destekçilerini sandık marifetiyle göndermek.

15 Mayıs’ta yeni bir Türkiye’de uyanmak dileğiyle… www.yenicizgihaber.com

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.