Gaziantep kendi tarihini ve tarihi kişiliklerini hafızalardan silme yolunda koşar adım ilerliyor. Bu konuda ilerliyorlar ama ligde de her hafta gerilemeye devam ediyor. Bütün ülkeler olduğu gibi kentlerde tarihlerine mal olmuş kişilikler, olaylar ve mekânlar ile anılırlar. Ben profesyonel spordan hiç anlamam. Her tür profesyonel spordan da hoşlanmam. Sevenler ve takip edenler Gaziantep sporun kuruluş tarihini de,  Kamil Ocak Stadyumunun faaliyete geçtiği tarihi de biliyorlardır mutlaka. Tabi bu arada o stadyuma niye Kamil Ocak isminin verildiğini de biliyorlardır. Şehrimize gelen her yabancıya adres tarif edilirken stadyumdan şu yana, stadyumun önünden bu yana diye tarifler veririz. O stadyum ve adı verilen siyasetçimizin Şehrimizle özdeşleşmiş bir geçmişleri vardır. Şehrimizin takımı olan Gaziantep Spor uzun yıllardır birinci ligde mücadele eder, bazen gerilerde bazen ön sıralarda bitirdi ligi. Kendinin ligde gerilemesine karşılık yaşı ile yakın bir tarihi ifade eden stadyumu gelen seyirciyi taşıyamaz hale gelmiş durumdadır!!! İşte bu büyük ve elzem soruna çare olarak yeni bir stadyuma doğan ihtiyaçta haşmetli devletimiz tarafından karşılandı. Beylerbeyi yakınlarına yeni ve modern bir stadyuma kavuşturuldu. İki gün önce muhteşem bir açılış ile spor camiamızın hizmetine sunuldu. Açılış gününe denk gelen Antalya spor karşılaşmasında ligdeki büyük başarılarını sürdürerek 3 – 0 yenilerek kapattı haftayı. Kızıl sporun pardon Gaziantep sporun bu başarısını ayakta alkışlayan kentimizin seçkinlerinin yoğun katılımı ile gerçekleşen bu muhteşem stadyuma Gaziantep Arena ismi verilmişşşş. Bu kentin tarihinde, kültüründe, sosyal ya da siyasal hayatında yer edinmiş ve toplumsal takdiri kazanmış herhangi bir isim bulamamış olmalılar sayın yöneticilerimiz. Bütün köklü geçmişi olan spor kulüplerinin statlarından silinen isimler gibi Gaziantep’te de Kamil ocak ismi silinmiş oldu.  Silinen bu ismin verildiği bu stadyum alanı umarız bir AVM: ye peşkeş çekilmez. Daha önce söz verildiği gibi kent meydanı olarak düzenlenir ve oraya yapılacak herhangi bir esere Kamil Ocak ismi verilir. Şimdi ben spor yazarı falan değilim. Spor kamuoyunun takip etmesi gereken bir konuyu niye bu kadar uzattım. Evet, bu konu ülkemin diğer konularından çok ayrı bir konu değil. Merkezi yönetim ülkenin Cumhuriyet tarihi ile özdeşleşmiş tüm isimleri silmeye çalışırken yerel yönetimler bu yarışta geri kalırlar mı? Bu kervanın bir parçası olarak onlarda kendi üstlerine düşeni yaparlar elbette. Tarihimiz, kültürümüz, kazanımlarımız ve hedeflerimiz birer ikişer siliniyor toplumsal hafızamızdan. 23 Nisanların, 19 Mayısların, 29 Ekimlerin silinmeye çalışıldığı gibi başka ortak yanlarımızda siliniyor. Cumhuriyetle hesaplaşmak üzere yürütülen bir siyasal anlayışın topluma katacağı bir şey olmadığı gibi yaratılmış olan tüm ortak değerlerimize büyük bir saldırı ile karşı karşıyayız. Bir zamanlar devasa tesislerimiz peşkeş çekildi emperyalistlere ve onların yerli işbirlikçilerine. Ardından yaratılmış bulunan tüm ortak değerlerimiz silinmeye başlanıldı. Yetinilir mi bunlarla. Hayır. Asıl ve en önemli vuruşlar yapılmaya başlanıldı. Ümmetten vatandaşa, Kuldan bireye geçişimizi sağlayan Cumhuriyet yok edilmeye devam ediliyor. Onun yarattığı kurumlar ve kurallar yok ediliyor. Bütün bir halk seyrediyor desek yanlış olmaz. Ya da seyretmeyen bir kesim yok sayılıyor dersek daha doğru söylemiş oluruz. Ülkenin bağımsızlığının sembolü olan paramız pula dönüşür, işsizlerimiz toplam nüfusun 5 te 1 ne ulaşır, ülke tarafı olmadığı bir savaşa her gün yeni kurbanlar verirken biz saltanat sevicilerin dümen suyuna kapılmış gidiyoruz. Bir kent, bir toplum ve bir millet kendi yaratmış olduğu değerlere sahip çıkmazsa sonunun nereye varacağını iyi hesaplamak gerek. Durup biraz düşünelim. Tarafsız bir gözle çevremizde olup bitenleri izleyelim. Sonra hep birlikte oturup ağlamamak için ne yapabileceğimize karar verelim. Bağımsız bir ülkenin özgür bireyleri olarak yaşamak istiyorsak iyi düşünmek ve doğru karar vermek zorundayız. Yoksa bizleri de silecek birilerine yol açmış oluruz…