Başlıktaki söz bana ait değil. Maliye bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK’E ait. Şahinbey belediyesinin toplu konut kura çekimi sırasında yaptığı konuşmadan alınmıştır. Yıllar önce siyasal hayatımıza hızlı bir giriş yapıp sonradan geri çekilen bir Cem Boyner’imiz vardı. Yeni demokrasi hareketi diye adlandırdığı çalışmaları sırasında Gaziantep’e de gelmiş ve bir toplantı düzenlemişti. Toplantı sonunda düzenleyicilerden birisi sevgili dostum, TİP ( Türkiye işçi partisi) in Talebe ÖKKEŞ’ i (Ökkeş sevim) ile Boyner’i tanıştırmıştı. O tanışma sırasında Cem Bey Talebe Ökkeş’e; üstadım, açıkladığımız programı ve dile getirdiğimiz hedeflerimizi nasıl değerlendiriyorsunuz. Bunlara katılıyor musunuz diye sordu. Rahmetli dostumun cevabı çok netti: Evet, programlarınızın ve hedeflerinizin yüzde yetmiş beşine bende imza atarım. Ama sizinle benim aramda bir fark var, siz bunları sermayenin ve burjuvazinin korunması adına ifade ediyorsunuz. Fakat ben yoksul halkımızın tarafındayım diye cevaplamıştı. Şimdi sayın bakan siyasal istikrardan ve 13 yıllık kazanımlarından söz ederken tamda o günkü durumdadır. Onların kazanımları ile geniş halk kesimlerinin kaybını ifade ettiğini düşünüyorum. Şöyle 13 yıl geriye doğru hafızamızı bir yoklayalım bakalım. AKePe ve yöneticileri ile yandaşları neler kazanmış, halkımız neler kaybetmiş. Ben size sadece birkaç örnek vereyim, gerisini siz hatırlayın.                                             -Terör olayları diye adlandırılan herhangi bir şey söz konusu değildi. Bu gün iki ayda yüze yakın can kaybı yaşamışız. (Eğer açıklananlar doğru ise PKK mensuplarından 650 kişi bu sayıya dâhil değildir.) -Türkiye ekonomik büyüklük bakımından dünyanın 15 sırasında yer alıyordu. - Bu gün 21 nci sıradayız. - Ülkemizin toplam dış borcu 129 milyar dolardı. - Bu gün 650 milyar dolar. - Ülkemizin bütün komşuları ile arası iyi idi ve hiçbirisi ile düşmanlığımız yoktu. - Bu gün dostumuz kalan tek bir komşumuz yoktur. - Aldığımız maaşın yüzde 25 i ev kirasına gidiyordu. - Bu gün maaşın yarısı ev kirasını karşılamıyor. Haneye giren gelir ile kaç yumurta, kaç tüp gaz veya ne kadar ekmek alabiliyordunuz, bugün bunların ne kadarına gücünüz yetiyor, siz kıyaslayın. İşsizlik oranlarını, tarım ürünleri üretimini, hayvancılık ve hatta yabancılara satılan topraklarımızın miktarlarını bir düşünün. Mahallenizde kaç milyarder varken AK’pe kanatları altında bunların sayısının kaça katlandığını, devlet mallarının haraç mezat nasıl satıldığını, Milletin A….  Koyayım diyen ahlaksız müteahhitlerin sayılarındaki patlamaları gözden geçirin. Şimdi, neymiş sayın kardeşim bu 13 yıllık kazanımlar. Kiminmiş. Kim kaybetmiş. Yahu kardeşim senin evine giren ile çıkanı, kazandıkların ile kaybettiklerini senden daha iyi kim bilecek Allah aşkına. Kaybedilen ulusal onurumuzu, yitip giden canlarımızı ve yaratılan düşmanlıkları sana ben mi hatırlatacağım. Başa dönelim. Siyasi istikrar olmazsa kazanımlarımız tehdit altında diyor Sayın Bakan. Peki, birader. Halk her şeye rağmen 7 Haziranda sandığa gitti mi? 550 vekilini seçti mi? Gidin bu yapı ile ortak hükümet kurun dedi mi? Yani istikrarı halkın bu tercihi mi bozdu?  Yoksa biat ettiğiniz ve O nun ikbali için her şeyi feda etmeye hazır olduğunuz muktedir mi bozdu? Benim halkım derken, partisine oy veren yüzde kırkı ifade eden kim. Ettiği namus ve şeref yeminine rağmen tarafsız olamayan, fiili olarak ülkenin yönetim biçimini değiştirdiğini söyleyen, kendisinin uymadığı Anayasayı kendisine uydurmak için talimatlar veren, hukuk sistemini ve yargıyı yerle bir edip, hepsinin yerine kendisini koyan muktedir orada dururken sen hangi istikrardan söz ediyorsun? Havanda su dövmeyi ve hamasi nutuklar ile bu halkı daha nereye kadar “kaybeden” olmaya devam ettireceksiniz? İşte bu söylemleriniz ve tehditleriniz değimli istikrarı bozan. Karşısında tek laf edemediğiniz muktedirin ikbali uğruna bu halka kaybettirdikleriniz yetmedi mi? Geleceğini, umutlarını, kardeşliğini çaldığınız ve her gün yeni can kayıplarına sebep olduğunuz bu halkın kaybedecek neyini bıraktınız? Söyleyin lütfen. İnandığınız herhangi bir değer aşkına. (Allah aşkına diyemiyorum, zira siz gibilerin O na inandığından şüpheliyim)