Hava Durumu

LAF’A BAK LAF’A…

Yazının Giriş Tarihi: 08.11.2016 18:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.01.2024 20:05
        Sevgili okurlarım, giderek bizde siyasal atmosferden bulaşan argo kullanımına başladık. Yazılarımızın başlıklarına bile neredeyse argo cümleler yazacağız. Hâlbuki ben lise yıllarımda edebiyat ve özellikle kompozisyon derslerimde 10 üzerinden 10 alırdım her zaman. Yazım dili ile yazar, imla kurallarına dikkat eder ama mutlaka anlaşılır kelimeler seçerek kurardım cümlelerimi. Şimdi kahve ağzı ile konuşur olup çıktım. Gelelim başlığa. Ülkemizin seçkin yöneticileri her gün yeni bir karmaşa yaratmak, bir söylediğinin sonraki ile çelişmesi hususunda birbirleriyle yarışır hale geldiler. Hayatımıza kendi icatları söylemler ve deyimler kazandırıyorlar. Bu gün iki örneği ben vereceğim. Siz istediğiniz kadar benzerlerini bulabilirsiniz. Birincisi, geçmiş Genelkurmay başkanlarından Sayın “Özel” paşa Meclis darbeleri araştırma komisyonuna çağrılıp bilgisine başvurulmak istenmesi konusunda “Bana soruları yazılı olarak gönderin, cevap vereyim” diyor. Muhterem galiba kopya çekecek. Ya da görevde bulunduğu zamanlarda kendisini “Özel”leştirenler ile birlikte hazırlayacak cevapları. Verdiği cevaplardan yeni bir soru çıkarılması durumunda yeniden yazılı isteyecek. Ey mübarek insan. Bu ülke ve bu devlet seni ordularının başkomutanı mertebesine çıkarmış. Önünü açmasalar senin bile hayal edemediğin bir paye vermiş. Bu Milletin vekilleri Darbeleri araştırmak sebeplerini ve saiklerini tespit için senin bilgine başvuracak. Huzurda soru sorarlarsa gizlemek istediğin neler var ki korkuyorsun. Görev yaptığın zamanlarda engellemek durumunda olduğun halde nelere göz yumdun? Yapman gereken neleri eksik yaptın? Sana emanet edilen ordunun bir kakışmaya yeltenen üst düzeylerinin gizlenmesinde payın mı var? Bu kakışmayı önlemek için canını ortaya koyan aydın ve gerçek asker olanlarının terfilerinin engellenmesi ile bir ilgin oldu mu? Umarım sana bu ve benzer soruların sorulmasından korkmuyorsundur. Bu başlığın birinci bölümüne ait olan idi. Şimdi ikincisine bakalım. HDP li vekillerin tutuklanması sonrası dışarıda kalan yöneticilerinin aldığı “Meclis yasama faaliyetlerine katılmama” kararı sonrası atanmış başbakanın söyledikleri. “Siz milli iradeyi tanımazsanız millette sizi tanımaz” deyiverdi. Öyle bir bağırarak söyledi ki hem de. Sanırsınız ki bu zat milli iradeyi bilen ve tanıyan bir başbakan. Sormak lazım. Siz 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan milli iradeyi ne kadar tanıdınız? Ana muhalefet partisine görev verilmeyerek hükümetin kurulmasını engellemek milli iradenin yok sayılması değil miydi? Ortaya çıkan sonuçların aleyhinize olmasından dolayı seçimi yenilemeniz ve milli iradeyi yok saymanız neyin nesiydi? Yüz binlerce oy alarak meclise girmiş vekillerin “sadece bir kısmının” dokunulmazlıklarının kaldırılarak sizinkilerin korunması milli iradenin mi talebiydi? Küçük beldelerden Büyükşehirlere kadar sizin olmayan belediyelerin başkanlarını görevlerinden alıp yerine kayyum atamak milli iradenin gaspı değil de nedir? Tutuklama bir tedbir iken cezalandırmaya dönüştürülen vekil tutuklamalarını neredeyse talimat vererek gerçekleştirmeniz gözle görülmüyor mu sanıyorsunuz? Selefinizin işten çıkarılarak yerine sizin atanmanız, sizin bakanlarınızın görevlerinden alınmaları sizin bile haberiniz yokken yapılmadı mı? Bütün bunlar milli iradenin yok sayılması değil midir? Daha fazla saymaya gerek var mı bilmiyorum. Ama çok iyi bildiğim ve anladığım bir şey var. O da, bu kafaların bizim kafamızı bir duvara toslamak için canla başla çalıştıklarıdır. Bire muhteremler, bizleri yani bu halkın size muhalif olan kesimlerini düşünmüyorsanız hiç olmazsa kendinizi biraz düşünün. Sizin bu akıl almaz hamasetleriniz ve aymazlıklarınız bir gün bu ülkenin tamamını uçuruma sürüklerse sizlerde bizimle birlikte yuvarlanırsınız. Sizler böyle davrandıkça durumdan vazife çıkaracak astlarınızın bu topluma verebilecekleri zararları önlemek imkansızlaşır. Haa, sizin başka bir ülkeniz veya doğrusunu açıklamadığınız bir ilkeniz varsa onu da siz söyleyin bilelim. Yoksa bu kafaların ve bu lafların sonu sizin içinde hayırlı olmaz…      
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.