HDP Milletvekili Toğrul: Şartsız, koşulsuz muhalefet ile ortaklaşmak zorunda değiliz

HDP Milletvekili Toğrul: Şartsız, koşulsuz muhalefet ile ortaklaşmak zorunda değiliz
HDP Milletvekili Toğrul: Şartsız, koşulsuz muhalefet ile ortaklaşmak zorunda değiliz

 

HDP Milletvekili Toğrul: Cumhur ittifakıyla birlikte kesinlikle olmayız

 

HDP Milletvekili Toğrul: Millet ittifakı bizimle müzakere yapmazsa destek vermeyiz

 

GAZİANTEP – BEKİR ŞAHİN: HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Türkiye’de yılsonuna doğru bir erken seçim olasılığının gözüktüğünü belirterek, “Cumhurbaşkanlığı seçimine 3. ittifak bloku olarak girmek istiyoruz. Seçimde iktidar bloku ile yani Cumhur ittifakıyla bir ittifak yapma ihtimalimiz çok net olarak yok. Ama muhalefet blokuna da Cumhurbaşkanlığı noktasında tek bir ön şartımız var, 2011 yılında yayınladığımız ve tüm Türkiye’yi ilgilendiren 11 maddelik deklarasyona sahip çıkılması durumunda ortak bir aday ile Cumhurbaşkanlığı seçimine gidebiliriz. Koşulsuz olarak millet ittifakının adayını desteklemek gibi bir mecburiyetimiz yok” dedi.

 

HDP Milletvekili Mahmut Toğrul ile beraberindeki il eş başkanı Avni Binici, Ayten Kara yönetim kurulu üyesi Müslüm Acar ile birlikte Yeni Çizgi Gazetesini ziyaret ederek güncel konular üzerinde değerlendirmede bulundular. Milletvekili Toğrul görüşme sırasında Bekir Şahin’in sorularını yanıtladı.

 

Erken seçim beklentiniz var mı, ne zaman olur, ne düşünüyorsunuz?

TOĞRUL:  Erdoğan hükümetinin EYT konusu, 3600 ek gösterge, asgari ücrette güncelleme emekli maaş artışı çalışmaları ve Kuzey Irak’a operasyonlara bakınca bu yılsonuna doğru yani Ekim-Kasım aylarında bir erken seçim olacağı ihtimali yüksek gözüküyor. Yani her an bir baskın seçim gündemde.

Eğer şu saydığımı konularla ilgili bir çalışma olmasaydı ben bir erken seçim beklemiyordum. Ama artık bizimde bir erken seçim beklentimiz oluştu. Örgütlerimiz dimdik ayakta ve çalışmalarımız zaten sürekli var.

 

HDP seçimlere nasıl girecek, ya da ne yapmayı düşünüyor?

TOĞRUL: Partimizle ilgili asılsız suçlamalardan kaynaklı kapatma davaları açıldı. Bunlar henüz sonuçlanmadı. Olası bir kapatmada şu parti ile birlikte seçime gideceğiz diye kesin bir açıklamamızda yok. Ama böyle bir durumda nasıl hareket edeceğimiz belli. Parti olarak zaten seçim çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Her koşulda seçime hazırız.

Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 3. ittifak bloku olarak girmek istiyoruz. Bunun nedeni de şu, Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı birbiriyle bir iktidar kavgası veriyor.

Milli ittifakı iktidarı Tayyip Erdoğan’dan alalım biz gelelim diyor. Fakat sistem aynı, o zaman değişen bir şey olmayacak. Biz ise bu sistemin değişmesini istiyoruz.

Millet ittifakı güçlendirilmiş parlamenter sistem diyor, ama bunun içini doldurmuyorlar. Güçlendirilmiş derken neyi kast ediyorlar, neyi amaçlıyorlar, içinde ne var kimse bilmiyor. Bu henüz yazılı bir metne dökülmedi.

 

İktidar yada muhalefet kendiliğinden değişmiyor

Türkiye zaten parlamenter sistemden bugün bu noktaya geldi. Bu nedenle biz diyoruz ki burada 3. bir güç 3. bir yol olmalı, iktidarı da, muhalefeti de bu 3. yola ihtiyaç duyar hale getirmek gerekir. Çünkü iktidar ya da muhalefet kendiliğinden değişmiyor. Bugün muhalefetin kısmen yumuşak bir dil kullanması Türkiye’nin temel sorunlarıyla ilgili değiştikleri anlamına gelmiyor, ihtiyaç duydukları için dillerine dikkat ediyorlar. Bizde bu ihtiyacın devamlı olmasıyla sistemin sorun üreten kısımlarının düzeltileceğine inanıyoruz. Bu nedenle milletvekili seçimlerine kesin olarak 3. blok olarak gireceğiz.

 

Cumhur ittifakı ile kesinlikle birlikte olmayız

Cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidar bloku ile yani Cumhur ittifakı ile bir ittifak yapma ihtimalimiz çok net olarak yok. Ama Muhalefet bloku ile bizim Cumhurbaşkanlığı noktasında tek bir ön şartımız var, oda 27 Eylül 2011 de açıkladığımız 11 maddelik bir deklarasyonumuzun dikkate alınması. Bu deklarasyon Türkiye’nin tamamının yaşadığı sorun. Yani demokrasi sorunu, hukuk sorunu, ekoloji sorunu, kadına şiddet sorunu, gençlik sorununda tutunda ülkenin temel sorunları mevcut. O deklarasyonun altında HDP’nin ismini çıkarın, oradaki maddelerin altına herkes imza koyar. İşte biz bu deklarasyona sahip çıkacak ortak bir aday ile Cumhurbaşkanlığı seçimine birlikte gidebiliriz. Ama o 11 madde dikkate alınmaz ve bunlarla ilgili bizimle müzakere edilmezse, yerel seçimlerde olduğu gibi biz selam vermeyiz. Amasız, fakatsız muhalefeti destekleyeceğiz diye bir mecburiyetimizde kesinlikle yoktur.  www.yenicizgihaber.com 

 

Bu nedenle Millet ittifakı, HDPliler kendilerine hakaret eden Tayip Erdoğan’a gitmez, bizim adayları her hâlükârda destekleyecekler gibi bir yanılgıya kapılmasınlar. Biz şunu ısrarla çok net olarak söylüyoruz bizimle müzakere edilmezse Cumhurbaşkanlığı seçiminde şartsız koşulsuz muhalefet ile ortaklaşmak zorunda değiliz.

 

Hiç kimse yerel seçimle önümüzdeki seçimleri kıyaslamasın, yerel seçimdeki durumla şimdiki durum farklı. Yerel seçimdeki strateji muhalefetin stratejisi değil, HDP nin kendi stratejisiydi. Parti olarak biz o zaman şu kararı aldık, insanların demokratik yollarla AKP’nin gideceğine inancı bitmişti, ne yapar yapar bunlar hile yapar iktidarı alırlar deniliyordu. O zaman biz iktidara açıkça şunu söyledik. Sen HDP’ye oy veren kesimleri görmezsen, terörize edersen, iktidar olamazsın, iktidarını sürdüremezsin dedik. Muhalefete de benzer mesaj verdik. Eğer sen iktidar olmak istiyorsan HDPye oy veren kesimleri görmek ve tanımak zorundasın dedik.

 

HDP’nin ortaya koyduğu strateji ile iktidar yerel seçimlerde büyük kayıplar verdi

Sonuç olarak AKP’nin yerel seçimleri kaybetmesi bizim ortaya koyduğumuz stratejinin ürünü sonucudur. Daha önce AKP’nin gideceğine kimse inanmıyordu ama yerel seçimdeki kayıplardan sonra herkes AKP’nin gideceğine artık inanır oldu. HDP Türkiye siyasetinde ne kadar belirleyici önemli bir konuma sahip olduğunu herkes gördü. Fakat muhalefet blokuna kalsaydı biz yerel seçimlerde bu sonucu alamayacaktık. Çünkü muhalefet bloku ısrarla bizim adaylarımızı çıkarmamızı ancak oyları da kendi adaylarına vermemizi istiyordu. Bunu kabul etmedik. Örneğin Adana, Mersin, İstanbul, Antalya gibi şehirlerde adayınızı çıkarın ama bizi destekleyin diyorlardı. Biz onlara dedik ki, bizim nerden aday çıkarıp çıkarmayacağımıza karışamazsınız, bu strateji bizimdir, biz sizinle bunun pazarlığını yapmadık. Bizim tavrımız kazandığımız yerde kazanacağız, kazanamayacağımız yerlerde ise iktidara kaybettireceğiz dedik. Ve HDP olarak seçmenimize gidin ne yaparsanız yapın da demedik. Örneğin İyi partinin HDP’yi ötekileştiren söylemleri sonucunda bazı şehirlerde belediye başkanlıklarını kaybetti. Yoksa o belediyeler bugün İYİ Partinin elinde olacaktı. Ama HDP’nin gücü yok saydılar.

 

O nedenle Millet ittifakı şöyle bir rehavette kapılmasın, HDP nasıl olsa AKP’ye oy vermez, o zaman Cumhurbaşkanlığı seçiminde bizim yanımızda olur. Kimse kusura bakmasın artık bizim gücümüzü görmek ve bizimle müzakere etmek zorundalar. Üstelik müzakerede ileri süreceğimiz 11 maddelik deklarasyon tüm Türkiye’yi kapsayan bir metin. Sadece HDP’ye yönelik değil. O müzakerede hukuk, demokrasi, insan hakları, kadına şiddet, ekoloji gibi konular var. Bunlarda bu ülke için olması gereken şeyler

Eğer bizimle bu anlamda müzakere ederlerse, biz aday çıkarmayabilir, hatta çıkaracakları adaya destek verebiliriz. Ama bizi görmezlerse, yerel seçimlerdeki tavrımızı beklemesinler. Çünkü yerel seçimdeki strateji bize aitti onun için kendi stratejimize sahip çıktık.

Eğer millet ittifakı müzakere yapmazsa iktidarı deştirme sorumluluğunu sadece HDP ye de yüklemesinler. HDP sayesinde iktidara gelecekler, ama HDP yi görmeyecekler, bunu kabul etmemiz mümkün değil. www.yenicizgihaber.com 

 

Olası bir erken ya da normal seçimde AKP iktidarı kaybeder mi?

TOĞRUL:

Muhalefet akıllı davranırsa AKP ve Cumhur ittifakının iktidarda gitmesi için Türkiye’de bugün tüm koşullar mevcut. Yeter ki muhalefet bir yanlış yapmasın, samimi olsun diğer muhalefet partilere saygılı davransın, HDPyi ötekileştirmesin. Tutarlı hiç kimseyi ötekileştirmeyen bir anlayış ile çalışmalar yürütülür seçimlere gidilirse. AKP yerel seçimleri nasıl kaybettiyse. önümüzdeki seçimleri de aynı şekilde kaybedebilir.

Aynı zamanda 2023 seçimleri Türkiye için çok önemli bir takvim. Eğer muhalefet kaybederse o zaman tüm yetkiler, tek kişinin eline tamamen geçmiş olur.

 

Ekonomik sıkıntılar için neler söyleyeceksiniz

TOĞRUL: Bugün bu ülke çok ciddi, açlık ve yoksulluk içerisinde. Halk büyük bir geçim sıkıntısı ile karşı karşıya. İktidara mensup belediye, insanlara bir yandan ucuz ekmek için kupon dağıtıyorlar, diğer yandan israftan sınır tanımayarak 10 kişilik heyete 1.7 milyonluk yemek ve konaklama ihalesi yapıyor. Yani bu ülkede insanlar bir tarafta yoksulluğun en dibinde yaşıyor, bir taraftan da israfın doruğundayız. İnsanlarımız büyük bir geçim sıkıntısı ile karşı karşıya.

Ekonomik sıkıntılardan işsizlikten dolayı bu ülkede 4 milyon civarında insanın elektriği kesik, bu korkunç bir rakam. İçler acısı bir durum.

 

Kılıçdaroğlu’nun eylemini nasıl yorumluyorsunuz?

TOĞRU:

Elektrik faturasını ödeyemeyen insanların durumuna dikkat çekmek için doğru bir eylem. Ancak ana muhalefet partisi liderinin elektriğini kesmek iktidarın gözü karmışlığının bir sonucudur. Böyle bir şey olamaz.

Bu eylem, borcunu ödeyemeyen tüm mağdur insanların sorunlarının çözülmesi için devam etmesi gerekir. Fakat Kılıçdaroğlu kısa bir süre sonra eylemi sonlandıracağını açıklamış.

 

HDP’den ayrılan Ayhan Bilgen’in parti kurmasını nasıl yorumluyorsunuz?

TOĞRUL: Bizim gündemimizde yok, kendi tercihi. Fakat HDP’ye de olumsuz ansıyacağını düşünmüyorum. HDP’nin neyini beğenmemiş, neyini eleştirmiş hala anlamış değiliz.     www.yenicizgihebir.com YENİ ÇİZGİ 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.