GAGİAD ’’MARKA, PATENT VE FAYDALI MODELLERDE SON GELİŞMELER VE BU SÜREÇTEKİ DEVLET DESTEKLERİ’’ HAKKINDA VİDEO KONFERANS DÜZENLEDİ
hakkında video konferans düzenledi
GAGİAD’ın düzenlediği “Marka, Patent ve Faydalı Modellerde Son Gelişmeler” konulu video
konferansta marka ve patentin önemi, yurt içi ve yurtdışı tescil işlemleri ve bu süreçteki devlet
destekleri konuşuldu.
Gaziantep Genç İşadamları Derneği (GAGİAD), “Marka, Patent ve Faydalı Modellerde Son
Gelişmeler” toplantısı video konferans sistemi üzerinden gerçekleştirildi. Türk Patent ve Marka Vekili - Avrupa Patent Vekili Hasan Demirkıran ve Markiz Patent Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Eriman’ın
konuşmacı olarak katıldığı programın açılış konuşmasını GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Koçer
yaptı.
GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Koçer, “Covid-19’un ekonomiler üzerinde ciddi bir etki
oluşturduğu bu dönemde, dijitalleşemeyen ve markalaşma sürecini tamamlayamamış firmalar
maalesef varlıklarını sürdüremediler. Türkiye'nin teknolojik gelişimine, ekonomik anlamda kalkınmasına, rekabet ortamının oluşturulmasına ilişkin konularda katma değerli ve markalı ürünler
üreterek uluslararası pazarlara sunulması oldukça önemli bir konudur. Markalaşmak uzun soluklu bir
süreçtir. Yoğun rekabetin yaşandığı günümüz koşullarında markalaşma ve patent konusu işletmelerin
dış pazarlardaki konumunu güçlendirerek, daha güçlü sermaye yapılarının oluşmasını sağlayacaktır.
Bu kapsamda bugün burada konuşacağımız ‘Marka, Patent ve Faydalı Modellerde Son Gelişmeler’
webinarını çok yararlı buluyorum” dedi.
Üretilen hizmet ve ürünlerin ancak fikri mülkiyet hakları ile gerçek bir değere dönüştürüp güç ve
kazanç elde edilebileceğini dile getiren Markiz Patent Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Eriman,
“Markalaşma, etkin marka korumasıyla başlar. Yaptığımız tüm çalışmaları ‘marka’ ile müşteriye
sunarız. Markanın korunması için tescil şarttır.İyi bir marka araştırması yapılmadan başvurulan
markalarda bazı problemlerin çıkma ihtimali yüksektir. Bu problemlerle markanın bir benzerinin
tescilli olmasından dolayı ret olma ihtimali yükselir, yeniden marka bulmak için harcanan yatırımların maliyeti artar, zaman kayıpları pazarlama planlarının alt üst edebilir, markanın yayınlanmasına karar
verilse bile itiraz ihtimali artar, marka için başvurulan sınıfların hepsi kabul olmadığı takdirde yeterli koruma elde edilemeyebilir” ifadelerini kullandı.
Markaların tescil edildikleri ülkelerde korunduğunu söyleyenTürk Patent ve Marka Vekili-Avrupa
Patent Vekili Hasan Demirkan ise, “Firmalar, ihracat yaptıkları ülkelerde ve potansiyel olarak pazar
alanı olan ülkelerde markalarını tescil ettirmek durumundadırlar. Madrid Protokolü uluslararası
marka koruması için bir fırsattır” şeklinde konuştu.
Taklit edilme riski, lisans imkanı, itibar, firma değerini arttırma, uluslararası ortaklıklar ve rakipleri
engellemek için mutlaka patent alınmasını dile getiren Demirkıran, “Yeniliklerin ekonomik değeri
varsa patent alınmalıdır. Temelde yeni olan üretim veya satış imkanı olan ürün, üretim yöntemi ve
sistemler için patent alınır. Unutmayın, eğer bir üretim veya ticaret yapıyorsanız, ancak isminizi,
logonuzu, tasarımlarınızı, yeniliklerinizi korumuyorsanız, boşuna para harcıyorsunuz demektir” diye
konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.