TÜİK verilerine göre, Konut satışları zirve yaptı

2025 yılının ilk beş ayındaki konut satışlarının geçen yıla göre yüzde 25’lik artış kaydettiğini konut fiyatlarında ise aynı değişimin olmadığına dikkat çekildi. “TCMB mayıs ayı konut fiyat endeksi verilerine göre aylık bazda yüzde 3,4 artış ve geçen yılın mayıs ayına göre ise yüzde 32,3 artış kayıtlara geçti. Reel olarak ise yıllık bazda yüzde 2,3 oranında azalma görüldü. Son açıklanan veriler de dikkate alındığında konut fiyatlarındaki değişim, aylık enflasyona yakın veya üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu durum, yıllık bazda bakıldığında yakın zamanda reel artışların görülebileceğini güçlü bir şekilde işaret ediyor.”

Ankara öne çıkıyor

Türkiye genelinde 2025’in ilk beş ayında toplam 584 bin 170 konut satışı gerçekleşti. Bu satışların yüzde 41’i, konut piyasasının lokomotifi olan İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa illerinde yoğunlaştı. Verileri reel getiri bazında değerlendiren Konut satış adetleri, geçmiş on yıl ortalamalarının yüzde 12,6 üzerinde seyretmeye devam ediyor. Ancak değer artışlarının enflasyonun altında kalması, yatırımcı açısından reel getiri anlamında dikkatle izlenmesi gereken bir tablo ortaya koyuyor. Yapılan analizde, satışların yüksek olduğu beş ildeki konutların yıllık değer artış oranları ile yüzde 35,10 olan yıllık enflasyon karşılaştırıldığında, reel getirilerin çoğunlukla negatif olduğu görülüyor. Pozitif reel getiri sadece Ankara ilinde oldu. Bu durum, yatırımcıların sadece nominal artışlara değil, reel kazançlara da odaklanması gerektiğini ortaya koyuyor. Ankara'nın diğer büyükşehirlerimizden reel getiri anlamında ayrışmasının sebebi ise büyük oranda depreme karşı daha güvenli olma algısından kaynaklanmaktadır.

İpotekli satışlar geçen yılın ilk beş ayına göre iki kat arttı

İpotekli konut satış sayısı, geçen yılın ilk beş ayına göre iki kata yakın bir artış göstererek 88 bin 606 adet olarak gerçekleşti. İpotekli satışlar, geçen sene artan faiz oranları ve tedbirlerle yüzde 10’un altına düşerken 2025 yılı itibarıyla yeniden yüzde 15 seviyesine yükseldi. Yılın ilk iki ayında faiz oranlarında tepeden dönüşün başlamasının etkisiyle bir artış kaydedilmiş, bahar aylarında ise yurtiçi ve yurtdışında yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin etkisiyle yılın devamı için öngörülerde bozulma yaşanmıştı. Nitekim gelinen noktada faiz oranlarında yaşanan dalgalanmaya rağmen ipotekli satış sayılarında artış kaydedilmesi önemli bir göstergedir. Faizlerin düşmeye başlaması ile güçlü bir artış yaşanacak.