Nazım Alpman
Toplama kampları!
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yakın çalışma arkadaşları ile ilgili olarak hazırlanan dava dosyası başsavcı tarafından basın toplantısıyla açıklandı.
Açıklamadan önce iddianamenin iktidar gazetelerinde yer alması “çok acayip” karşılanmadı. Çünkü bu yöntem iktidar ve onun tüm aparatları tarafından yıllardır uygulanıyor.
İddianamenin içeriği konusunda hukukçular ve davanın muhatapları aynı yorumu yapıyorlar:
-İddianame değil, siyasi muhtıra!
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da ilk değerlendirmesinde “237 gündür üzerinde tepindikleri yolsuzluk, rüşvet, iftiralarından çıkıp CHP’yi hedef almaya vardılar” dedikten sonra hissiyatını şöyle açıkladı:
-Yazıklar olsun!
İddianamede Ekrem İmamoğlu için 840 yıl ile 2 bin 430 yıl arası hapis cezası talep ediliyor. Dünya şu anda Milattan Sonra 2 bin 25 yaşında!..
Şaka gibi!
İmamoğlu’na 143 ayrı suç (!) atfediliyor. Ancak gerçek anlamda İmamoğlu’nun “üç büyük suçu” var:
-2019’da iki kere 2024’te de bir kere İstanbul’da, Tayyip Erdoğan’a karşı seçim zaferiyle, AKP’yi ve adaylarını yere serdi!
İddianame İBB Başkanını “suç örgütü lideri” haline getirip çevresinde yer alan herkesi “suç örgütü üyesi” olarak itham ediyor.
31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na İstanbul’da 4 milyon 432 bin 862 kişi oy verdi.
Onun Cumhurbaşkanı adayı olmasını için de 15 milyon 492 bin 721 kişi irade beyanında bulundu.
Bu kişiler de AKP’li bakış açısıyla zanlı olabilirler!
İddianame de CHP’ye yönelik, demokrasi bakımından çok tehlikeli satırlar yer alıyor. Genel Kurullarda İmamoğlu ile birlikte hareket edenlerin başsavcı “suçlu” olmasını arzu ediyor. Genel kurullarda olması gereken farklı ekiplerin mücadeleleri, parti içinde demokrasinin göstergesidir. CHP bu açıdan bütün partilerden daha başarılıdır. Mesela çeyrek yüz yılık AKP’de böylesi yarışlar hiç görülmedi, duyulmadı. AKP Kongrelerinde sandıklar kurulur, delegeler oy verirler ama değişik oy çıkmaz. Orada parti içi demokrasinin tek ölçüsü vardır:
-Erdoğan ne derse o olur!
Şimdi bu modelin ülke geneline yaygınlaştırılması gündemde… İmamoğlu ile gönül bağı kuranlar da “suç örgütü üyesi” kabul edilirse Türkiye’nin yüzde 60’ını zanlı haline getirmek işten bile değildir.
Bu ürpertici planlama uygulama imkânı bulursa ülke hapishaneleri yetersiz kalabilir. Artık azınlık iktidarı haline gelen AKP’nin karşıtları için yeni tesisler gerekebilir:
-Toplama kampları! (Birgün) www.yenicizgihaber.com

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.